Genç yaşlarından itibaren vatanın istiklali için yanıp tutuşan bu büyük karakter en hayat dolu çağlarını vatanı için harcamış canını ortaya koyarak en çetin şartlarda Çanakkale'de Suriye'de Kafkas cephesinde büyük fedakarlıklar yapmış, Anadolu'dan başlattığı büyük hareketle kurtuluş Savaşının ateşini yakmış ve yönetmi; bitmiş tükenmiş, ümitsiz Bir imparatorluktan bağımsız modern bir ulus yaratmıştır. Yüzüncü yılına eriştiğimiz bağımsız Türkiye Cumhuriyeti şüphesiz ki onun cephede, devlet idaresinde göstermiş olduğu bu büyük fedakarlığın, cesaretin, vatanseverliğin ve kararlılığının eseridir. Ve geçen onca yıla rağmen hatırasını hala ilk günkü haliyle yaşatmamız bizi bıraktığı eserlerin ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.
Her 10 Kasım'da Milli bayramlarda en içten şekilde andığımız Atatürk'ü anlamak şüphesiz ki her Türk gencinin vazifesidir. Elbette Atatürk'ü anlamak yalnız büyük sözler etmek gösteriş yapmak değildir. Atatürk'ü anlamak karakterinin bir parçası haline gelmiş Azmi çalışkanlığı en Ümitsiz anlarda gösterdiği kararlılığı vatanı için göstermiş olduğu koşulsuz fedakarlığı da benimsemektir. Bizim için nereden belki de en önemlisi çalışkanlık ve işini iyi yapma düsturdur. Ancak bu şekilde ona borçlu olduklarımızı öder bize bıraktığı bu büyük emanete sahip çıkmış oluruz.
10 Kasım günleri saat 09.05'te çalan siren sesleriyle birlikte Türkiye genelinde 2 dakika süreyle Atatürk anısına saygı duruşuna geçilmektedir. Ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi binası önündeki bayraklar hariç, Türkiye'deki tüm resmi binalarda ve ülkenin dış temsilciliklerde bayraklar, yas göstergesi olarak yarıya indirilir. Anıtkabir'de bulunan bayraklar diğer günlerde hiçbir sebeple yarıya indirilmez. Bayrağın sürekli çekili bulunmadığı yerlerde, bayrak önce göndere çekilir; daha sonra da yarıya indirilir.